DOLAR 28,9316 0.08%
EURO 31,7419 0.13%
ALTIN 1.875,870,28
BITCOIN 10799971,38%
Manisa
11°

PARÇALI BULUTLU

17:46

AKŞAM'A KALAN SÜRE

Resim
Resim
MURİS MUVAZAASI SEBEBİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI

MURİS MUVAZAASI SEBEBİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI

ABONE OL
Aralık 23, 2022 18:41
MURİS MUVAZAASI SEBEBİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Muris muvazaası, murisin mirasçılarının sahip olduğu miras hakkını ortadan kaldırmak sebebiyle muris tarafından yapılan ve gerçek iradeyi yansıtmayan işlemlerdir. Muris yapmış olduğu hileli işlemle mirasçılarından mal kaçırma kastı ile hareket etmekte, hileli işlem ise murisin gerçek iradesini yansıtmamaktadır.
Uygulamada tapu iptal ve tescil davalarında en çok rastladığımız dava türü olan olan bu dava, murisin, tapuda kendi adına kayıtlı olan taşınmazlarını herhangi bir 3. Kişiye devretmesi ile ortaya çıkmaktadır. Miras bırakanın yapmış olduğu devirler, tapu iptal ve tescil davasına konu olmaktadır. Muris muvazaası, miras bırakan tarafından mirasçılarının tamamı veya bir kısmını, sahip oldukları miras haklarının tamamı veya bir kısmından mahrum bırakmak amacıyla gerçekleştirilen işlemleri ifade etmek için kullanılan hukuki bir tabirdir. Örneğin; Miras bırakanın, mülkiyet hakkına sahip olduğu bir taşınmazı kendisine bağışladığı bir kişi ile göstermelik olarak satış sözleşmesi yapması halinde muris muvazaası gerçekleşmiş olur.
Muris muvazaasında görünürdeki işlem, örneğin bağış işlemini gizlemek için yapılan “ölünceye kadar bakma sözleşmesi” veya “satış sözleşmesi” tarafların birbirine uygun ve gerçek iradelerinin bu sözleşme tiplerinden birini akdetmek olmamasından dolayı geçersizdir. Tarafların esas iradelerinin yöneldiği gizli sözleşme olan bağış sözleşmesi ise, kanunda belirtilmiş olan şekil şartının noksanlığı nedeniyle geçersiz olacaktır. Zira Türk Borçlar Kanunumuzun 288. ile 293. maddeleri arasında düzenlenmiş olan bağışlama vaadinin geçerliliği yazılı şekil şartına bağlanmıştır; bağışlama vaadi sözleşmesinin taşınmaz üzerindeki bir ayni hakka ilişkin olması halinde ise sözleşmenin resmi şekilde yapılması gerekmektedir.
Türk Borçlar Kanunumuzun ilgili maddesine göre “Kanunda sözleşmeler için öngörülen şekil, kural olarak geçerlilik şeklidir. Öngörülen şekle uyulmaksızın kurulan sözleşmeler hüküm doğurmaz.” Şeklindedir. Dolayısıyla muris muvazaasındaki gizli sözleşme olan bağışlama sözleşmesi, saymış olduğumuz gerekçelerle geçersiz olacağından ötürü tapu sicilindeki tescilin iptali gerekmektedir. Tapu iptal ve tescil davasının hukuki esasını bu gerekçeler oluşturmaktadır.
Bu tür davalarda çözümü gereken hukuki sorun ise murisin, yapmış olduğu işlemde, “mal kaçırma kastı” içerisinde hareket ettiğinin tespitidir. Mahkemenin yapacağı tespit, Yargıtay İçtihatları doğrultusunda kabul gören bir takım ölçütler ile tespit edilir. Davanın tarafı olacak, davayı açacak kişiler aşağıdaki hususlar konusunda önemle durmalıdır:
Mahkeme, öncelikle dava konusu değerlerin devrinde, murisin “mal kaçırma kastı” olup olmadığını araştıracaktır. Yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı vb. gibi hususlar dikkate alınarak miras bırakanın yaptığı işlemin mirastan mal kaçırma amacı taşıyıp taşımadığı araştırılır. Muris ve mirasçılarının mali, içtimai ve sağlık durumları araştırılır. Muris ile mirasçıları arasındaki ilişki ve yine murisin mallarını devrettiği 3. Kişiler ile olan ilişkileri de yine mahkemece incelenecektir. Bununla birlikte, murisin ilgili devirleri yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, devredilen malların devir tarihi itibari ile değeri ve sözleşme tarihindeki değerleri tespit edilecektir. Mahkeme tarafından seçilecek uzman bilirkişiler ile her bir mirasçıya intikal eden mal ve hakların değerleri ve nitelikleri de raporlanacak ve bu hususta toplanacak tüm bilgiler, miras bırakanın yapmış olduğu işlemdeki amacının paylaştırma mı yoksa mal kaçırma mı olduğunun tespiti açısından oldukça önemlidir.
Muris muvazaası sebebi ile tapu İptal ve tescil davası, mülkiyeti değiştiren, taraflar açısından oldukça büyük risk taşıyan taşınmazın aynına, yani mülkiyet hakkına ilişkin bir dava çeşidi olduğundan mutlaka bir avukat danışmanlığı vasıtasıyla takip edilmelidir.
Av. Zeynep Dönem Yiğit

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r