MHP Grup Başkanvekili Erkan AKÇAY: “Ülkemiz, Terörsüz Türkiye Hedefine emin ve kararlı adımlarla ilerlemektedir.”
TBMM Genel Kurulunda konuşan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “Ülkemiz Türk ve Türkiye Yüzyılı'nda terörsüz bir geleceğe doğru emin ve kararlı adımlarla ilerlemektedir. Bazı art niyetli sinsi odakların "Terörsüz Türkiye" hedefini karalamaya, barış ve huzur iklimini baltalamaya yönelik çalışmalarını dikkatle takip ediyoruz. "Ne verildi, ne alındı?" gibi sorularla pozitif iklimi zehirlemeye çalışanlar, aslında terörün devamından nemalanan zihniyetlerin aparatlarıdır” dedi.
“Türk Milleti kardeşlik hukukuyla, dayanışmasıyla, birlik beraberliğiyle her türlü emperyalist oyuna karşı dimdik ayakta kalmıştır”Türk Milletinin birlik ve beraberlik ruhuyla emperyalist oyunlara karşı dimdik ayakta kaldığını söyleyen MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “Türkiye, tarih boyunca nice zorlukları aşmış, milletimizin sarsılmaz iradesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kararlılığı sayesinde her türlü tehdidi bertaraf etmiştir. Bugün de terörle mücadelede geldiğimiz nokta Türk Milletinin azim ve kararlılığının bir tezahürüdür. Türk Milleti kardeşlik hukukuyla, dayanışmasıyla, birlik beraberliğiyle her türlü emperyalist oyuna karşı dimdik ayakta kalmıştır. Bu kardeşlik farklılıklarımızı bir zenginlik olarak gören, hepimizi ay yıldızlı al bayrak altında birleştiren kutlu bir şuurunun eseridir. Bugüne kadar yaşanılan acılar bu kardeşlik inancını bozamamıştır. Küresel emperyalizmin oyunları milletimizin dayanışma azmiyle bozguna uğratılmış ve bundan sonra da uğratılacaktır.” dedi.
“Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyaset anlayışının merkezinde ülkemizin birlik ve bekası, milletimizin huzuru, kardeşliği, refahı ve güvenliği her şeyden önce gelir2“Önce ülkem ve milletim, sonra partim” düsturunun Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyaset anlayışının düsturu olduğunu söyleyen MHP’li AKÇAY, “Millî çıkarları her türlü kişisel ve kurumsal çıkarların önünde tutarak "Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben." anlayışı partimizin siyaset düsturudur. Siyaset anlayışımızın merkezinde ülkemizin birlik ve bekası, milletimizin huzuru, kardeşliği, refahı ve güvenliği her şeyden önce gelir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin liderliğinde ilkeli, sorumlu, sorun çözen, çözüm üreten, sorumluluk ve inisiyatif alan bir partidir. Bilge liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin açıklamaları, çağrıları, siyasi hamleleri, millî tarih şuuruyla Türkiye'nin jeopolitik konumunu dikkate alan, keskin ve isabetli öngörüleri içeren stratejik bir aklın ve samimi bir düşüncenin neticesidir.”
Uzun yıllar boyunca kanlı saldırılarla, milletimiz bölünmeye, kardeşliğimiz kundaklanmaya çalışılmıştır.1 Ekim 2024 tarihinden bu yana ülkemizde yaşanan gelişmeler yıllardır milletimizin huzurunu ve ülkemizin bekasını tehdit eden illegal yapıların sona ermesine; legal, meşru ve demokratik siyasetin gelişip serpilmesine, kardeşliğimizin, pekiştirilmesine yönelik önemli bir gelişmedir. Elbette bu durum terörle mücadeledeki haklılığımızın ve kararlılığımızın da bir teyidi mahiyetindedir. Uzun yıllar boyunca kanlı saldırılarla, milletimiz bölünmeye, kardeşliğimiz kundaklanmaya çalışılmıştır. Ancak bugün, gelinen noktada terörle sonuç alınamayacağıgerçeği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yaşanan gelişmeler, terörün sona ermesi ve Türkiye'nin huzurunun teminat altına alınması açısından memnuniyet vericidir. "Terörsüz Türkiye" hedefinde çok önemli bir eşik aşılmıştır.
"Ne verildi, ne alındı?" gibi sorularla pozitif iklimi zehirlemeye çalışanlar, aslında terörün devamından nemalanan zihniyetlerin aparatlarıdır.Terörsüz, huzurlu bir Türkiye hepimizin ortak hedefidir. Bu hedefe ulaşmak için provokasyonlara karşı uyanık olunmalı, millî birliğimizi zedelemeye çalışan her türlü girişime karşı dikkatli olmalıyız. Devletimizin kararlılığı, milletimizin desteğiyle, aziz vatanımızda, ebedi bir barış ve huzur tesis edilecektir. Bu süreçte, milletimizin her bir ferdinin sağduyulu olması, provokasyon ve ajitasyonlara kapılmaması ve omuz omuza, dimdik durması büyük önem taşımaktadır ki bugünler o günlerdir ve milletimiz de bu feraset ve sağduyusuyla bütün siyasetçilere örnek olmaktadır. Bazı art niyetli sinsi odakların "Terörsüz Türkiye" hedefini karalamaya, barış ve huzur iklimini baltalamaya yönelik çalışmalarını dikkatle takip ediyoruz. "Ne verildi, ne alındı?" gibi sorularla pozitif iklimi zehirlemeye çalışanlar, aslında terörün devamından nemalanan zihniyetlerin aparatlarıdır. Bu tür yaklaşımlar, Türk Milletinin kardeşlik hukukuna zarar veremeyecek asla zemin bulamayacaktır ve boş polemiklere de karnımız toktur. Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti, hiçbir zaman terörle pazarlık yapmamış ve yapmayacaktır. Bu süreç, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve milletimizin kararlı desteğiyle, terörün tamamen sona erdirilmesiyle neticelenecektir.
“Terörsüz Türkiye hedefine ulaşılacaktır, bu sürecin kazananı Türkiye olacaktır”Ülkemiz Türk ve Türkiye Yüzyılı'nda terörsüz bir geleceğe doğru emin ve kararlı adımlarla ilerlemektedir. Terörsüz Türkiye hedefine ulaşılacaktır, bu sürecin kazananı Türkiye olacaktır, bu sürecin kazananı 86 milyon tüm milletimiz olacaktır, kazanan aydınlık yarınlarımızın teminatı evlatlarımız ve torunlarımız olacaktır.
Terörsüz Türkiye hedefini lüzumsuz bir siyasi rekabete ve kör dövüşüne dönüştürmemek gerekmektedirBütün siyasi parti yöneticilerine ve bütün siyasetçilere, hepimize bir yüksek sorumluluk ve görevler düşmektedir. Ülkemize ve milletimize karşı sorumluluğumuzu bu yüksek görev bilinciyle yerine getirmek mecburiyetindeyiz. Bu süreci lüzumsuz bir siyasi rekabete ve kör dövüşüne dönüştürmemek gerekmektedir ki biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu kararlılıktayız.
Terörsüz Türkiye, huzurlu Türkiye ve güçlü Türkiye artık bir hayal değildirTürkiye Yüzyılı'nı inşa etmek için el birliğiyle çalışacağız. Bu süreçte millî birliğimizi ve dirliğimizi korumak hepimizin ortak sorumluluğudur. Son olarak şunu vurgulamak istiyorum: Türkiye yeni bir tarih yazmaktadır; terörsüz Türkiye, huzurlu Türkiye ve güçlü Türkiye artık bir hayal değil, hemen ulaşılabilecek bir hedeftir. Bu hedeflerimizi demokrasimizi ve barışımızı tahkim ederek gerçekleştireceğiz. Dilimizi de üslubumuzu da bu anlayışa göre inşa etmemiz gerekmektedir. Bu hedefe ulaşmak hepimizin ortak iradesi ve azmiyle mümkün olacaktır.